Sitemizden/Son eklenenler

Pazartesi, Temmuz 04, 2011

Nerde bize verilen sözler ?

TATAN'A YATIRIM BAŞKA BAHARA !Tatan Kültürevinin açılışı esnasında kürsüden dile getirdiğimiz ve sonrasında dilekçe ile Muhtarlığın başvurduğunu bildiğimiz "Kültürevi çevresindeki yol ve dere ıslahı projesi" Muş Valiliği, DSİ, veya il özel idaresinin açıkladığı hiç bir hedef proje içerisinde yer almıyor!


BİR TON DEMİR, BİR KİTAPLIK HEPSİ BU...
Köyümüzde 2008 yılı içerisinde yapımına başlanan ve resmi açılış töreni 2010 yılı içerisinde yapılan Tatan Kültür Evi açılışı esnasında dile getirdiğimiz ve resmi kurum temsilcilerinin de ( Varto Kaymakamı, Muş Vali Yardımcısı vb) hazır bulunduğu törende köy halkımıza verilen söz aradan geçen 1 yıllık süreye rağmen yerine getirilmedi.Görünürde de somut hiç bir gelişme yok. Seçimler geldi geçti, köyümüzdeki onlarca soruna yönelik resmi kurumların ilgisizliği ise devam ediyor ! Köy halkının ve dostlarının büyük kenetlenişi sayesinde % 95 oranında devlet desteği olmadan gerçekleşen Tatan Kültürevine bugüne dek Kaymakamlığın verdiği resmi destek 1 ton demir ve 1 adet büyük boy kitaplıkla sınırlı kaldı ! Varto geneli veya başka yerelliklerde cami yapımları devlet eliyle yürütülmekte veya camilerin her türlü ihtiyacı bir iki etmeden ivedilikle karşılanırken bir kültür ve yaşam merkezi olan Tatan Kültürevi benzeri yapılar ise bugüne kadar genellikle ya görmezden gelindi ya da görülür gibi yapıldı ve sadece gün kurtarıldı...
BU AYRIMCILIK NERDEN GELİYOR ?
18/3/1924 Tarihinde kabul edilen ve 7/4/1924 Sayı: 68 nolu Resmi gazetede yayımlanan 442 nolu " KÖY KANUNU" nun 2 maddesindeki "Cami, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar bağ ve bahçe ve tarlalariyle birlikte bir köy teşkil ederler." ifadesi ile , Madde 13 'ün 14.üncü fırkasında -Köylünün mecburi işleri- başlığı altında sıralanan " Köyde bir mescit yapmak (yeniden yapılacak ise köy meydanının bir tarafına yapılacaktır.)" ifadeleri bu ayrımcılığın bizce Kanunlardaki en eski ifadesini oluşturmaktadır.
LAİKLİK , SOSYAL DEVLET BİR DE HİZMET ?
Laik  ve Sosyal bir devlet olduğu iddia edilen T.C Devleti kendi koyduğu ilkelere uymadığını bugüne kadarki uygulamalarda defalarca göstermişti.Köyümüz ve köylümüzün çok normal ve abartısız talepleri arasında yer alan bu Yol ve Kanal ıslahı projesinin görmezden gelinmesinin resmi veya hukuki gerekçelerle açıklanması 1 yıllık bekleyişimiz sonrasında artık çok da yeterli olmayacaktır !Dolayısıyla somut çalışmaların bir an önce ilan edilmesi ve başka bir seçim beklenmeden uygulamaya başlanmasını beklemekteyiz.
Laik bir devlet tüm inanç ve yaşam biçimlerine eşit mesafede durmak zorundadır, dolayısıyla cami veya mescitlere yaptığı / yapacağı yardımlar nispetinde kültürevi, cemevi vb hizmet merkezlerine de eşit mesafede durmak ve ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.Ya tümden camiler, kiliseler dahil elini tüm inançlardan çekip maaş dahil hiç bir destek sunmamalı veya en azından hizmet noktasında tümüne aynı tavrı göstermelidir Tatan Kültürevi için talebimiz budur.
Öte yandan Sosyal bir devlet vatandaşlarının tüm ihtiyaçlarını dikkate almak, hele hele toplumsal bazda yaşanan ihtiyaçları öncelikle çözüme kavuşturmak zorundadır.Güzelkent (Tatan) köyündeki Tatan Kültürevi çevresindeki yol yapımı, çevre düzenlemesi ve dere ıslahı sosyal devletin öncelikli görevleri arasında yer almaktadır. Varto Kaymakamlığının söz verdiği ek kitaplık konusunu da bu başlık altında ele almak mümkündür.
SULAMA SUYUMUZ YOK KİMİN UMRUNDA ?
Köyümüzde Tarım ve Hayvancılık geçim kaynaklarımızın %90 ını oluşturan ilk iki kalem arasında olmasına rağmen sağlıklı bir biçimde yapılamamaktadır. Bunun en önemli sebebi yine devletin ve resmi kurumların köyümüze yönelik anlamsız ilgisizliğidir. İçme suyumuzu KÖY-DES ve öncesindeki projeler kapsamında % 50 oranında da olsa çözüme kavuşturan Varto Kaymakamlığı ve İl Özel İdaresi sıra Sulama suyu sorunumuza gelince en az 30 yıldır büyük bir suskunluk içerisine gömülmüş durmaktadır. Çaylar köyü ile Güzelkent Köyü arasında sulama suyu paylaşımında net kriterler ortaya koyamayan ve akan suyun çok büyük bir oranda çaylar köyü tarafından sulamada değerlendirilmesi veya bundan daha vahimi çaylar içindeki derelerden boşa akarak büyük mengel (gulci) deresine katılmasına göz yumulmaya devam edilmesi içler acısıdır. Bu noktada Güzelkent köyünün 30 yılı aşkın beklentisi ve bugünkü güncel talebi net olarak Çaylar üzerinde Tuzluca (Şoruk) mezrası civarından başlayarak köy içerisine dek ulaştırılacak beton bir sulama kanalıdır. Bu kanal yapılamazsa Güzelkent köyünde tarım yapmak artık mümkün olmayacağı gibi sağlıklı ve kaliteli bir yaşam olanağı da kalmayacaktır.Sulama suyu sorunu devletçe çözülmediği için (kanal) olmaması köylerimiz arasında geçici de olsa kırgınlıklar veya anlaşmazlıklara sebep olmuştu yine benzer sorunlar yaşanmasını istemiyoruz...
 HAYVANLAR KAPLARDAN SU İÇİYOR Durum öylesine içler acısıdır ki ağaçlar içme suyu hortumlarıyla sulanmakta büyük ve küçük baş hayvanlar dahil tüm hayvanlar kaplardan su içmemeye devam etmektedir.Hayvanların su kanallarımızdan akan sulardan içmesi artık hayal bile edilmeyecek kadar uzak olması kabullenilecek bir durum olamaz.Böyle giderse içme suyu sıkıntısı da Temmuz itibariyle başlayacak komşuluk ilişkileri yara alacaktır.Etrafında su deposu olan Bingöl dağları bulunurken köyümüzün susuzluğa ve çöl iklimine mahkum edilmesi vicdanen de artık sabredilir noktayı çoktan aşmıştır. Bu sorunu en sarsıcı şekilde yaşayanlar özellikle İlkokuldan Özkonak köyüne kadarki alanda yer alan Tatan Köyünün Batı yakasındaki sakinleridir. Köyümüzün diğer mahalleleri de bostanlarında bu sorunu pek yaşamasalar da köyün arka bölümünde kalan çayır ve meralarında çok net olarak onlar da yaşamaya devam etmektedirler.
KÖYLÜ AĞAÇ EKMİYOR, EKİLİLER KESİLİYOR !
Son 5 yıl içerisinde güzelkent köyünde ağaç dikimi durma noktasına gelmiş bulunmaktadır. 1980 li yıllarda içindeki taşlar temizlenerek etrafı el birliği ile kapatılan Köy Çiftliği (Tel örgüsü) şimdi sadece mayıs-haziran döneminde yağmur sayesinde geçici bir otlak, eylül-ekimde de mecburi bir hayvan otlağı görüntüsüne bürünmüştür.Bu alan dahil olmak üzere artık kimse ağaç ekmiyor, ekili ağaçlar bir bir kuruyor, bahçeler kökten kesiliyor, yeşil bitiyor, köy çirkinleşiyor, insan kendisine ve doğaya yabancılaşıyor...
ARTIK YETER !
Hakettiğimiz hizmetlerden neden mahrum bırakıldığımızı artık bilmek istiyoruz.Sürekli muhalif olan kimliğimizden mi ? İktidarlara oy vermeyişimizden mi ? Nedir suçumuz ? ve bir Sosyal Hukuk devletinde seçimdeki oyların rengi hizmeti götürmemek için sebep olabilir mi ?Yoksa bütün bunların ötesinde ek bir suçumuz köy halkının tamamının Alevi inancına mı mensup olmasıdır ? Tek sebep sadece biri olamaz ama hangisi olursa olsun Güzelkent köyü okumuş ve mesleki dağılım anlamında olağan üstü bir çıta yakalamış olmasına rağmen hizmet olarak bunun karşılığını bugüne dek görmemiştir.Köyümüzün sorunlarından bir kısmını burda özetlemeye çalıştık.Başka bir yazıda bir kaç yeni başlık açabilir veya bu yazıda sıraladıklarımızı detaylandırabiliriz. Umarız o güne dek adımlar atılır sorunlar çözülmeye başlar.Tüm köylülerimizin ve dostlarımızın sorunlarımıza sahip çıkması ve bizleri yalnız bırakmayarak bu konuları gündemde tutmamıza yardımcı olmaları bir diğer temennimizdir, çünkü artık yeter, sabır taşımız çatladı...
 Haber tarihi: 04 / 07 / 2011
 Haber Yorumları: 

Mahmut GÜL 2024-2029 donemi muhtari olarak seçildi

31 Mart 2024 tarihinde yapılan Muhtarlık seçiminde Mahmut GÜL köyümüzün yeni muhtarı olarak seçilmiştir. Güzelkent Köyü ( Dewa Tata/ Varto&#...