Sitemizden/Son eklenenler

Pazartesi, Eylül 29, 2008

Uğur Turan kardeşimize gecmis olsun


26 Eylül Akşam saatlerinde köyümüzde çok üzücü bir trafik kazası geçirerek Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırılan Uğur kardeşimiz için yüreklerimiz kenetlendi >>DEVAMI>>

Perşembe, Eylül 25, 2008

Üniversite öğrencilerimize BURS YARDIM REHBERİ

Köyümüzde bu yıl Üniversiteyi kazanan 17 öğrenci ile, daha önceki yıllarda kazanmış ve hala okuyan tüm öğrencilerimize yardımcı olabilmek için hazırladığımız BURS REHBERİ Burada >>AYRINTILAR >>

Çarşamba, Eylül 24, 2008

Kalıplar çakılıyor temel bitirilmek üzere !

Köyden aldığımız son haberlere göre havaların iyi gitmesi durumunda Kültürevi temeli hafta sonuna kadar tamamlanacak duruma geldi >>AYRINTILAR>>

Pazartesi, Eylül 22, 2008

koyumuzun-kisa-tarihcesi-ismet-teker

Köyümüzün kısa tarihçesi - İsmet Teker
Köyümüzün Kısa Tarihçesi
    Köyümüzün şu anda kurulu bulunduğu alan üzerinde daha önceleri bir çok uygarlık yaşamıştır. Bunlar, Medler, Persler, Sasaniler(Partlar), Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyet ve topluluklarıdır. Öte yandan bu coğrafya üzerinde değişik zamanlarda Araplar ile Ermenilerin hakimiyet mücadelesine de sahne olmuştur.
         1640 yılında Hormek (Xormek) Aşireti Pircan kolundan Mehmet Ağa ve amca çocukları olan Kalosiya(Kolasa,Beka olarakta adlandırılırlar)larla beraber köye gelip yerleşmişlerdir. Osmanlı devlet organizasyonunda köyümüz nahiye olmuş, ilk resmi sıfatı da Vartoya bağlı Varto Muşa bağlı Muş ta Erzurum iline bağlı olarak idari işlerini yerine getirmiştir.Bir dönem sonra Muş Bitlis iline bağlanınca Bitlise bağlı idari kademede kalmıştır. 1891 yılında Çaylar(Üstükran)  nahiye olunca köy statüsünde kalmış günümüzde de bu statüyle devam etmektedir.
   Tatan adının aslen Ermenice olduğu yönünde savlar olmakla beraber , zazaca isim olduğu yönünde de tezler mevcuttur. Ermeni dilinde Tatar : Kök,teneffüs, istirahat,doğadaki hortum , tatav; sağanak yağış anlamına gelirki bu da tatanlı ya da tatar kelimelerinin sonradan çevrilerek tatan olduğu savı ağırlık kazanmıştır.
  Zazaca da tat; kavim,imdat ,medet anlamını taşırki kimi görüşlerde Tatan adının imdat,medet anlamını taşıyan Tat dan türetildiği savunulur. Kökeni ne olursa olsun Tata ya daTatan ismini hepimiz seviyoruz.Bu isim çevre köylerde benimsenmiş bir isim olup Tatan olmanın onuru ile yaşamanın mutluluğunu taşıyoruz.
  Coğrafik olarak Bingöl dağı eteklerinde bir ovada kurulmuştur. Jeolajik yapı itibariyle deprem fay hattı hemen yanından geçer. bu sebeple depremlerde en yıkıcı zararı Tatan görür. Kuzeyinde Bingöl dağları, Güneyinde Kur Tepesi ve Şerafettin dağları arasında verimli ve sulu araziye sahip bir ova yer alır.Komşu köyleri Güneyde Yılanlı(İnalı) , Güneydoğuda Leylek,Doğuda Armutkaşığı(Tanzik), İçmeler(raqasa),Kuzeydoğuda Doğanca(Sofya), Kuzey de Taşlıyayla(Şeman) ve Ali Seyit Mezrası(Mezra Zerdi), Kuzey batıda Çaylar(üstükran), Batıda Özkonak(qereqvej) ile sınırdaştır.
  Asıl köken olarak, Horasandan göç eden dedelerimiz Güneydoğu Anadoludan Dersime oradan da Bingölün Karer bölgesine , Karerden de Vartonun Üstüran a ordanda Raqasana geldiklerini biliyoruz.Raqasan köyünde Mehmet Ağa kardeşi Kalosiya,Mikail,Nebi, Mamet olarak çoğalmışlardır.Mehmet Ağa ve akrabaları Perican bölgesinden geldiklerinden kendilerine Pircanlar denmiş. Halende bu ailelerden gelenler pircan olarak adalandırılır.
  1640 yılında Mehmet Ağanın oğlu Mehmet Ağa yanına amca çocukları olan Kalosiyanın çocukları ile Nebi amcasının çocuklarının bir kısmını alarak gelip Tatana yerleşir.Tatan Erzurum iline bağlı olarak nahiye yapılır. Kendisi de nahiye müdürü olur. Dolayısıyla Tatan bölgemizin ilk nahiyesi olarak devlet yöresel yönetiminde yer alır.Tatana geldiklerinde köyde 6 Ermeni ailesi yaşamaktaydı. Bu Ermeni aileler 1860 yılından sonra köyü terk edip Gundemiran(Çayçatı) ve Baskan köylerine göçmüşlerdir.
  Mehmet Ağanın torunlarından Hüseyin Ağanın nahiye müdürlüğü yaptığı dönemde (o döndemde yöneticilik babadan oğula, genelikle büyük oğula geçerdi) Xıran aşiretinden İsmail(Çe İsmi) ve ailesi, köyde din işlerini düzenlemek ve Kuran eğitimi vermek üzere Dodo(çiyane çe Temıri) Temir ailesi , seyitlerden Devrisgevran ailesi, ve Kerbaşi(Qerbajıj) ailesinden(Çe Sınci) gelip köye yerleşmişlerdir. O dönemde akrabalardan olan Qerqaş ailesi köyü terk edip yüzyıl sonra geri dönmüşlerdir.
  Mehmet Ağa(Perkanlar da denir)nın torunları:Sarıkaş,Teker,Toktaş,Tekgül soyadını taşımaktadırlar.
  Kalosiya dedemizin torunları: Özdemir, Kaya, Koşar,Karataş,Sarıkaya,Turan,Karakaya, soyadını taşımaktadırlar.
  Nebi dedemizin torunları: Baysal veTaşkıran,Gök  Soyadını taşımaktadırlar.
  Temir dedemizin torunları: Tural ve Saran soyadını taşımaktadırlar.
  Sınco dedemizin torunları :Ak,Oral ve Aktaş soyadını taşımaktadır.
  İsmo dedemizin torunları:Akkoyun ve Tekemen soyadını taşımaktadırlar.
  Dervişgevran  torunları : Beyazgül ve Gül soyadını taşımaktadır.
  Aslında günümüzde iç evlilikler dolayısıyla herkes birbirinin kuzeni,dayısı ve amcasıdır. Kabile farklılığı da hiç kalmamış gibidir.
   Hamidiye Alayları döneminde köyümüz bir sefer talan edilmiş,1917 yılında Rus işgaline uğramıştır. Bu işgale karşı çıkan, köyü örgütlemeye çalışan Hüseyin Ağa torunlarından Hasan Ağanın oğulları Hüseyin ve Halit, Rızgan Ağanın oğulları Süleyman ve Ağa ile Köy muhtarı olan Seyit Mahmut Rus askerleri ve Ermeni milisleri tarafından Gulici deresinde şehit edilmişlerdir.
  Cumhuriyetle beraber eğitime önem veren köyümüzde Halit Güneşoğlu(Sarıkaş), Fezullah Saran, Mahmut Beyazgül, Binali Beyazgül eğitmen olmuşlardır.Hem halka okuma yazma öğretmiş hem 40 yaş üstü hepimizin öğretmeni olmuşlardır.
  İkinci kuşakta yer alan Mehmet Tural Hakim, İsmet Teker(Hasaligil) Kimya Mühendisi, Hüseyin Tural Kimya Profosörü, Hasan Tokuçin AvukatMehmet Teker Yüksek ziraat mühendisi , Yusuf ziya Sarıkaş öğretmen ve lise müdürü, Temur Saran öğretmen olarak her Tatanlı gencin idolu olmuşlardır.
Bunları örnek alan diğer gençler okumaya önem vermiş sitede  de belirtildiği gibi her meslek ve okuldan mezunlar vermiş Türkiyenin örnek köyü olmuştur.
Sonuç olarak, hepimiz Tatanlı ve Tatan dostları olarak haklı övünç ve gururu taşıyoruz.
                                                                                             Saygılarımla
 Biyolog: İsmet TEKER 

Tatan Guzelkent Koyu- Av. Orhan Tural

Tatan Güzelkent Köyü - Av. Orhan Tural

TATAN(GÜZELKENT) KÖYÜ Av. Orhan TURAL

                                                                                       Köyümüzün asıl adı Tatandır.Köylere Türkçe isim verme sevdasından olacak ki sonra da Güzelkent olarak değiştirilmiştir.
Kürt-Alevi kökenli insanların yaşadığı Tatan köyüne köyün mevcut sakinlerinin atalarının hangi tarihte yerleştiğine ilişkin kesin bir tarih verilememektedir.
Ancak köyde,şu anda yerleşik olan aşiret ve kabilelerden önce köye gelip yerleşen Hormek aşireti,pircan kabilesi mensupları,2.Beyazıt zamanında Horasandan göç eden atalarının Dersim ve Koçgiriye göçtüklerini,ancak buralara yerleşmeyerek Vartoya gelip önce Kuzık köyüne sonra Rakasan ve akabinde Tatana yerleştiklerini belirtmektedirler.Köy halkından Cemal TEKER Köyün Pircan kabilesinin Uskan Ağa adındaki dedeleri ile,akrabası olan Kalosipi (Kaloslar-Bekanların dedesi) kişiler tarafından kurulduğunu belirtmektedir.Köyümüzde çoğunluğu oluşturan bu aile,dedeleri Hüseyin Ağanın adı ile anılmaktadır.
Köyün kurulmasından sonra farklı tarihlerde,Kerbaşi,Şadi,Devreşgewr,Xıran aşiretlerine mensup aileler gelip yerleşmişlerdir.
Köyümüz,Bingöl dağlarının güneyinde bulunanovada kurulmuştur.Varto bölgesindeki en verimli topraklar ve geniş otlak ve yaylalara sahip köylerimizden biridir.Köyde halen 10 sürü küçükbaş,1 sürü büyükbaş hayvan bulunmakta hemen her köylü hayvan beslemkte ve tarım yapmaktadır.
Köyümüz İnali,Xerekweş,çağlek,Hemuk,Ustukran,Şeman,Sofyan,Tanzik,Leyleg köyleri ile otlak ve mera komşluğu bulunmaktadır.
Köyün güney ve güneybatısında iki büyük dere geçmektedir.Sanırım bu derelerde köydse çocukluğunu geçirip de balık tutmayan ve yüzmeyen erkek çocuk yoktur.
Yörenin en yüksek tepelerinden olan Kur tepesi köyün merasıdır.Köyün sınırları içinde bir adet kaplıca bulunmakta olup,yaz aylarında oldukça rağbet görmektedir.Yine köy merasında madensuyu kaynakları bulunmakta olup,şifa bulmak isteyen yöre insanlarınca sıkça kullanılmaktadır.
Köyün etrafı,çayır çimendir.Köyde Kavak,akasya ve söğüt ağaçları ile meyve bahçeleri bulunmakta olup,bu bahçeler sayesinde köy yeşil bir orman içinde görünmektedir.
Bir yatır olarak kabul edilen ve köy halkınca dilek tutulan Ziyaret ağacının bulunduğu tepede üçgen şeklinde bir kale kalıntısı bulunmaktadır.Bu kalıntının Urartulardan kaldığı söylenmektedir.Şu anda köy mezarlığı olarak kullanılan bu bölgede mezar için açılan çukurlarda ,küçük altın heykelcikler,çanak çömlek ve ilk çağlara ait alet edevatlar bulunmuştur.Yine köylülerce çeşitli tarihlerde taştan yapılmış aslan figürleri bulunmuş ve bunlar Anadolu Medeniyetleri müzesine verilmiştir.Şu anda çayır olarak kullanılan köyün içme suyu kaynaklarının bulunduğu Paga ve Hopa gibi yerlerde arkeoloji önemi olan kalıntılar mevcuttur.Köyün etrafında bulunan çeşitli harabeler,köy sakinlerininden çok öncelerş buralarda yerlerşim olduğunu göstermektedir.
Köyün yaylası Bingöl dağlarında olup,çok dik ve çetin olan dağ ve tepelerden geçildikten sonra;karlı tepelerinden buz gibi suların aktığı,Bingöl dağlarının doğal klimasının yaz mevsiminde ,Sonbahar serinliğini meydana getirdiği yaylalarımıza ulaşılmaktadır.Yaz aylarında köyün kadın ve çocukları hayvanları ile birlikte yaylaya çıkmaktadırl.Köyün yaylası oldukça geniş ve verimlidir.
Yaylalarımızın sınırlarında bulunan Sereleş (Küçük koğ) dağında güneşin doğarken meydana getirdiği muhteşem manzara ile çelik bacaklı ceylanların kaçışması görülebili.Bu dağın üç tarafı uçurumdur.Çok yüksek ve derin olan vadilerden dağa tırmanmak mümkün değildir.dağa sadee güney taraftan Tatan yaylasından çıkılabilmektedir.Dağın geçit veren tarafında yani güney yönünde ise bir kale duvarı bulunmaktadır.Kalenin bir demir kapısının olduğu rivayet edilir.Kale duvarlarından geçilip Sereleş tepesine çıkıldığında çok derin bir mağaranın olduğu görülür.
Kalenin bir de ilginç bir hikayesi bulunmaktadır.Hikayeye göre ,zamanın en yiğit genci beyin kızına aşıktır.Bey kızını isteyen yiğide kışın sereleşte bulunan kalde yalnız başına kalmaya cesaret etmesi halinde kızını verebileceğini söyler.Aşık genç sevgilisine kavuşmak için teklifi kabul eder ve yiyeceğini içeceğini alarak kaleye yerleşir.Bahar aylarında dönmeyen genci aramaya giden köylüler köyün cesedi ile birlikte bir mektup bulurlar."Ez nemırım tiyan,ez ne mırım bırciyan;ez mırım oriyo-koriyan çiyan" yazılı mektubuyla ,yiğitliğin ve yalnızlığın yüce sereleşin hırçınlığı karşısında neden yenildiğini ortaya koyar.
Kuş uçmaz kervan geçmez yüce bir dağın tepesine kimin bu kaleyi neden yaptırdığı bilinememektedir.Son yıllarda devletin güvenlik nedeniyle koymuş bulunduğu kural ve yasakları kaldırması ve yaşamın normalleşmesi ile birlikte Bingöl,Diyarbakır gibi çevre il ve ilçelerden kafileler halinde insanlar güneşi izlmek için Sereleşeçıkmaktadır.
Sereleş tepesine Muskan,Haşhaş,Kuzık köylerinden traktör, hatta minübüs ile çıkılabilmektedir.
1946 yılında meydana gelen depremde 44 kişi 1966 yılında meydana gelen depremde çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 93 kişi ölmüştür.
Depremin hemen akabinde köyde deprem barakaları yapılmıştır.Köylülerin önemli bir kısmı 32 yıl tek göz barakalarda kalmış ve nihayet 1998 yılında köyde deprem konutları yapılması müteahhitlere ihale edilmiştir.
Depremden 32 yıl sonra deprem konutlarını inşa etmeye başlayan Müteahhitler;Bayındırlık Bakanlığınca çizilen uygulama projesine uygun olarak konut inşa etmedikleri gibi,köyde yaşayan bir kısım vatandaşın konutunu hiç yapmamış,bir kısmının konutlarını yarım bırakmışlardır.
Güzelkent köylülerinin çabaları ile köye içme suyu izale hattı yapılmış ise de su kaynağının yeterli suyu üretmemesi ve içme suyunun köylülerce sulama suyu olarak kullanılmasından dolayı bir çok aile bu hattan yeterince yararlanamamaktadır.
Köyün verimli bir arazisi olduğu halde,yeterli su olmadığından,araziden yeterli verim alınmamakta ya da su yokluğundan tarla ve bostan ekilememektedir.Bingöl dağlarından doğan Şemandan ve Çaylar köyüne doğal mecrasında akan su;bir ark ile Güzelkent köyüne doğru akıtılmıştır.Ancak toprak kazılarak yapılan ark arazinin engebeli olması ve su geçirmesi nedeniyle köye yeterli suyu ulaştıramamaktadır.
Bu arkın yapılması için DSİnin yapmış bulunduğu ihale ,müteahhidin taahüdünü yerine getirmemesi nedeniyle iptal edilmiştir.Güzelkent köylüleri ,dergimiz yoluyla,devletten su sorunlarını çözecek olan bu arkın yapılmasını talep etmektedirler.
Köyde şu anda 72 ailede 400 kişi yaşamaktadır.Güzelkent köylüler ekonomik nedenlerden dolayı ağırlıklı olarak istanbul,İzmir,izmit Ankara ve Mersin2e göç etmişlerdir.Köy dışında 255 aile bulunmakta olup,30u Almanyadadır.
Köy doğumlu ya da anne babası köy doğumlu olan yüzden fazla kişi üniversite ve yüksekokul mezunudur.Köy kökenli kişilerden;2 profesör,2 doçent,4 asistan,11 Tıp doktoru,8 Avukat,48 öğretmen,27 Mühendis,22 ebe -Hemşire ile çeşitli yüksekokulları bitiren 15 kişi bulunmaktadır.Halen 12 kişi Üniversitede öğrencidir.Köy halkından 2 kişi polis ve 3 kişi Astsubay olarak görev yapmaktadır.Köyde bulunan gençlerin ağırlıklı bir kısmı lise mezunudur.Güzelkent köyü yüksek öğrenim yapan insan sayısı itibariyle Türkiye de ilk sıralardadır.
Her ne kadar tarımda,yani ekme ve biçmede ,makine kullanılmakta ise de değişmeyen üretim anlayışı ile ekilen ürün çeşidi 20 yıl öncesi ile aynıdır.Değişen tek şey meyve ağacı ekiminin giderek yaygınlaşması ve arıcılığın yapılmasıdır.
Tarım ve hayvancılık bakanlığının yerel birimlerinin ufacık bir katkısı ile köyde hayvan ırkının ıslah edilmesi ile et ve süt yönünden daha iyi bir ırkın yetiştirlmesi mümkün olduğu gibi;köyün verimli olan tarım arazisinde farklı ve çeşitli bitki ve ağaç türlerinin de yetiştirilmesi mümkündür.


                                                                                                  Av.Orhan TURAL

İzmir'de yeni bir evreye girildi, işte 21 Eylül toplantısı


Her bölgede en az 2 temsilcinin seçildiği toplantıda en kısa sürede ev ziyaretlerinin başlaması kararı alındı.>> AYRINTILAR >>

Cuma, Eylül 19, 2008

Adım Adım Tatan Kültürevi projesi ve BAĞIŞ MİKTARLARI (Dosya 1)


Tatan Kültürevi 5 yıldır gündemdeydi biz özellikle son 1 yıl içerisinde neler yaşandığına dair çalışmaları adım adım özetledik.
Kültürevi inşaatı hızla sürüyor, söz veren köylülerimizin bağışlarının yatırılması projeye güç katacak.Diğer köylülerimizin de köyüne-kültürüne -geçmişine ve geleceğine sahip çıkmak adına bağışlarını bir an evvel yapacaklarını umut ediyoruz.
Bugüne kadar 16 Milyarın üzerinde Bağış yapılırken katkı sunanlara ait ilk listeleri de sitemizde yayınlamaya devam ediyoruz.
Siz de bu anlamlı projede ben de varım demek istiyorsanız ;
Hesap Numaralarımız
YTL hesabı:Ziraat Bankası Levent Şubesi50645538-5001
EURO: Ziraat Bankası Levent Şubesi:50645538-5004
Yurt dışından Bağış yapmak isteyenler için IBAN No:TR460001000753506455385004

Çarşamba, Eylül 17, 2008

16 ve 19 Eylül 2008 İnşaat görüntüleri


Köyümüzdeki inşaat çalışmasında her gün yeni görüntüler ulaşıyor sitemize.16 Eylül tarihinde Suat Özen ve 19 Eylül'de ise Suat Sarıkaş'ın gönderdiği fotoğraflara

VENGETATA.COM

Pazartesi, Eylül 15, 2008

İzmir'deki köylülerimiz 21 Eylül günü toplanacaklar

Köyde başlayan Tatan Kültür Evi inşaatına destek sunmak ve İzmir'den sunulacak katkıyı belirlemek üzere 21 Eylül günü toplantı yapılacak>> AYRINTILAR >>

Perşembe, Eylül 11, 2008

1988 yılından kısa bir video

Bundan tam 20 yıl evvel çekilmiş bir video görüntüsüyle 1988 'de Tatan'lı yaşlılarımızla kısa bir sohbet VENGE TATA sitesinde.Çekimler için Erdal Güldağ'a teşekkür ediyoruz. >>İzlemek için TIKLAYIN >>

Tatan Kültürevi hazırlık çalışmalarından yeni fotoğraflar

Kültürevi inşaatı için 40 Römork taş çekildi.2 gün süren bu çalışmaları Hasan Karakaya görüntüledi >>AYRINTILAR>>

Pazartesi, Eylül 08, 2008

8 Eylül 2008 günü inşaatdan son durum fotoğrafları

8 Eylül 2008 tarihinde Suat Özen tarafından Kültürevi inşaatının son durumunu gösterir görüntüler çekilip akşam saatlerinde de sitemize ulaştırıldı.Hiç bekletmeden sıcağı sıcağına sizler için yayınlıyoruz.Çalışmaların adım adım ilerlediği fotoğraflardan rahatlıkla anlaşılabiliyor...FOTOĞRAFLAR

Salı, Eylül 02, 2008

Kültürevi temeli için somut adımlar atıldı


Tatan Kültürevi nihayet gerçekleşiyor.Köy halkı ,yürütme komitesi ve köy derneğinin ortak emekleri neticesinde proje temel atılacak aşamaya geldi. >>AYRINTILAR >>

Mutlu Beyazgül ile Gülseren Vural İzmir'de evleniyor


6 Eylül Cumartesi günü İzmir /Menemen'de gerçekleşecek olan düğün törenin ayrıntılarını merak ediyorsanız >>buraya >>bakabilirsinizvengetata.com olarak genç çifte mutluluklar diliyoruz.

Mahmut GÜL 2024-2029 donemi muhtari olarak seçildi

31 Mart 2024 tarihinde yapılan Muhtarlık seçiminde Mahmut GÜL köyümüzün yeni muhtarı olarak seçilmiştir. Güzelkent Köyü ( Dewa Tata/ Varto&#...